Sonic Heroes (İnceleme)

Biz eskiden dergi çıkarırdık mert filan bu da orada binbir uğraşla yazdığımız incelemelerden biri umarım beğenirsiniz

Sonic Heroes

Hatırlarım o eski zamanları... Gökyüzü mavi, oyunlar renkli idi. Sonic gibi mükemmel bir oyun vardı. Mavi kirpi; top haline gelip mükemmel bir hızla yuvarlanınca yaşanılan tatmin duygusunu unutmak kolay mı? Yıllarca oynadık Sonic'in binbir türlü versiyonunu. Tam unutmaya başlıyordum ki; 1997 senesinde bir Sega cd'si çıkmıştı. Alayım demiştim. İçinde Sonic'in 10-15 oyunu da olmak üzere 364 tane klasik oyun vardı. Almıştım, mutluydum. 2000 yılına kadar büyük bir şevkle oynadım ve bir gün kuzenim "Bize gelirken o cd'yi getirir misin, oynarız." dedi. O'nu kıramadım ama cd'yi kırdım. Gerçi ben kırmadım, tüm suç O'nun CD-ROM okuyucusundaydı. Oyunu takmıştık ve açacaktık. Bir süre açılmamıştı. Sonra neden böyle oldu dedik ve CD-ROM'u açtık. Bir de baktık ki CD paramparça. Tabi ben de. Artık o oyunu bulmak imkansızdı çünkü. İşte o gün anlamıştım söylentilerin doğru olduğunu, LG marka CD-ROM'larının her zaman CD'yi kıran, CD'ye zarar veren kötü bir marka olduğunu söylerlerdi de inanmazdım... O gün bu gündür DVD-ROM'umdan olan tüm şikayetlerimi kestim. 1996'dan beri hiç sorunsuz çalışıyor.

O günden sonra "ruhunu kaybeden oyun" yapısına alışmaya çalışıyorum. Bir de baktım ki sene 2003 olmuş ve ben yine oyun standının karşısındayım. Aman Allah'ım o da ne? Bu Sonic miydi? Görmeyeli biraz değişmişti, ama dikenleri hala sağlamdı. Yılların yorgun... ee öö... tamam. Müthiş bir kapağı vardı oyunun. Arkasına baktım CD'nin; oyun 3 boyutlu. O anda biraz hevesim kırılmıştı. Çünkü henüz üzerinden çok zaman geçmemişti Worms3D mutsuzluğunu yaşayalı. Her şeye rağmen bu oyunu alacaktım. Elimi cebime attım... hiç acımadan verdim parayı... derken uyandım.

Sonic Dx denen oyunu yükledim ve oynadım... Ama sonuç hüsran. Artık hiç inancım kalmamıştı. Aynen Prince Of Persia'da olduğu gibi; yeni bir yapımcı ya oyunu baştan yaratacaktı; ya da Sonic efsanesi bitecekti.

Ama şimdi çok utanıyorum kendimden. Tamam kötü oyundu ama nasıl olur da SEGA'ya inanmam ben. Gerçi o lafı söylerken SEGA falan aklımda değildi elbette, olsa söylemezdim, söyleyemezdim. Çünkü SEGA oyun dünyası için çok önemli bir yeri olan sektör ve ben her zaman çok sevmişimdir. Belki de 3 boyutlu diye yadırgamıştım. Ama tek neden de bu olamazdı. Bir şeyler eksikti. Bunu öğrenmem için sanırım yeni bir Sonic oyunu gerekiyordu ve geldi de. Güzel veya çirkin, Sonic'ti O. İşin içinde o mavi kirpimiz de dahil olmazsa oyun oynamanın ne keyfi vardı ki zaten. Oyunu yükledim. Artık derinliklere inmemizin vakti gelmişti; buyurun...

Oyun açılırken çok eğlenceli ve ritmik bir müzik ile Sonic'in o meşhur koşusunu da barındıran bir video çıktı karşıma. Sonra da girdik ana menüye...

Ana menümüzde; 1 Player, 2 Players, Extra, Options ve Exit seçenekleri mevcut. 2 Players seçeneği olması beni çok mutlu etti. Bu seçenekte ekran ikiye bölünüyor ve aynı bölümleri aynı anda arkadaşlarımızla rakip olarak oynuyoruz. Önce bitiren de o bölümü kazanmış sayılıyor. Extra seçeneğinden bahsederken güzel bir müzik ve güzel bir video var. Bu videolardan ve müziklerden daha çok var; ama şimdilik gizliler. Bunları açabilmek için oyunda belli yerlere gelmiş ve geçmiş olmanız lazım. Malum ayarlar için Options'ta bildiğiniz gibi bazı değişiklikler yapabiliyorsunuz: Ses, grafik gibi. Ama zorluk ayarı yok. Zaten olmasına da gerek yok, çünkü; basit bir oyun. Exit sekmesini ise oyunda çıkmak için kullandığımız zaten ortada. Gelin şimdi de 1 Player'dan bahsedelim. Hatta oyuna girelim.
1 Player olunca karşımıza 4 seçenek birden çıkıyor. Bunlar Story, Tutorial ve açılmayı bekleyen 2 seçenek daha. Yine ilerledikçe bunlar açılıyor. Ben tabi ki bunları açtım ama sizlere söyleyip oyun keyfini baltalamak istemiyorum. Tutorial nasıl hoplanır, zıplanır, uçulur konusunda ders vermek için bulunmakta. Story ise esas yerimiz. Story kısmını seçince karşımıza 4 takım çıkıyor. Sonic Team, Dark Team, Rose Team ve Chaotix Team. Her takımda toplam 3 karakter var. Ve oyun içinde sadece basit tuş kombinasyonları ile 3 karakter de kontrol edilebiliyor. Esas Takım olduğu için; Sonic Team'deki karakterleri söylemek istiyorum. Ve incelememde hep bu takım hakkında konuşacağım. Sonic, Knuckles ve de Tales.Tales iyi uçuyor; Knuckles çok güçlü ve Sonic tabi çok hızlı. Bu takım gerçekten mükemmel olsa da diğer takımlar da fena değil hani:

Team Chaotix
Charmy Bee: Team Chaotix'in uçan elemanı. Sakindir ama sinirlenirse iğnesinden uzak durmak gerekir
Espio the Chameleon: Bukalemundan ne beklenirse Espio'dan da o beklenir. Zamanında ninjalardan da ders aldığı söylenir.
Vector the Crocodile: Timsahın çene gücü hiçbir yaratıkta yoktur. Vector'ın çenesinden kaçınılması gerekse de aslında kendisi oldukça sakindir.

Team Dark
Shadow: Sonic'in kara hali. Kara hali işte, kötü hali
Rouge the Bat: Bu seksi kitty oldukça beceriklidir. Hazineleri koklar.
E-123 Omega: E serisinin en güçlüsüdür. Tek amacı diğer E serisi ekipmanlarını yok etmektir.





Team Rose
Amy Rose: Dünyada tek istediği Sonic ile evlenmek olan bu şirin hatunun ikizler burcu olduğundan şüphelenenler var.
Big E the Cat: Sakin, sevimli, sevecen kocaman bir kedi. Arkadaşları için yaşar. Bir de kaybettiği arkadaşı Froggy'nin peşinde.
Cream the Rabbit: 6 yaşında sevimli mi sevimli tavşankızcık. O büyük, çok büyük kulaklarıyla uçmayı başarabilir.


Grafikler cıvıl cıvıl. Kendimizi ilkbaharda gibi hissediyoruz. Oyunda hız öyle güzel ki; bazı kısımlarda düşmanlarla sık sık mücadele ederken, bazı kısımlarda Sonic'i seçip hız yapıyor, platformdan platforma atlıyor, ringleri topluyor ve klasik 360 derece döndüğümüz platformlarda adeta uçuyoruz. Hatta en sonunda zıplama tuşu ile gerçekten uçuyoruz. Tam o sırada oyundaki tüm karakterlerin gücüne eşdeğer bir araca biniyoruz ve etrafı inanılmaz bir hızla kolaçan ediyoruz. Aslında anlatılmaz, yaşanır. Bu hızın, bu ortamın, bu oyunun ne olduğunu Sonic hayranları bilmez mi ki? Şunu şimdiden diyebilirim ki; Sonic DX ile bu oyun arasında dağlar var. Şimdi geçelim karakter değiştirmeye...
Bulunduğunuz ortama göre karakter seçmeniz gerektiğini söylemiştik. Y ve B tuşu ile karakterimizi her an değiştirebiliyoruz. Bir de Team Blast olayı var. Etrafta düşman öldürüp ilerledikçe sağ üstteki barımız doluyor ve Z tuşu ekranda belirince Team Blast'ımızı kullanabiliyoruz. Ne işe yaradığını da şöyle söyleyeyim: Knuckles, Sonic ile Tales'i tutuyor ve fırlatıyor. Böylece etraftaki tüm düşmanlar darmadağın oluyor. Sayıları hiç önemli değil. Tabii düşman olmayan ortamlarda kullanıp boşa harcamak 0-3 yaş arası için mümkün; ama bir seferlik denemesi bedava

Oyunun ilk bölümü yaklaşık 10-15 dakika sürüyor ortalama bir oyuncu için. Bunu nereden mi biliyorum? Hayır, asla oyun oynarken kronometre tutmam ama ekranın sol üst köşesinde puanımız, ringlerimiz ve de süre sayacımız var. Yani süre sayacı oyuna kendiliğinden ekli; eskiden olduğu gibi... Bir boşluğa düşersek, ya da düşmana falan çarparsak canımız gidiyor. Boşluğa düşerken direkt geden canlarımız; düşmanlara çarptığımızda ise direkt gitmiyor. Diyelim ki 230 tane ring var. Düşmana bir kez çarpınca bu sayı 1'e düşüyor. Sonra bir daha çarpınca 0'a düşüyor ve sonuçta ölüyoruz. Tabii çarpınca veya bir şekilde zarar gördüğümüzde yere saçılıyor ringlerimiz yani yüzüklerimiz. Bunları yeniden toplamak mümkün fakat düşürdüklerimizin hepsini tabii ki alamıyoruz. Sonuçta bir süre sonra birden yok oluyorlar. Ama sorun değil. Çünkü eskisi gibi yine aynı saçmalık var ve sanırım hep sürecek: 1000 ringin de olsa, 2 ringin de olsa, bir çarpışta sadece 1 ring kalıyor.

Hazır düşmanlardan konu açılmışken biraz açalım. Kılıçlı robot, silahlı robot, silahlı uçak, silahsız uçak, silahsız robot ve ilerleyen bölümlerde elektrik çıkaran düşmanlar var. Bunların hepsini saymaya imkan yok. Zaten sizin de anlayacağınız gibi güzel bir isim bile koyamadım saydıklarıma. Çünkü ne diyeceğimi şaşırdım. İlerledikçe göreceksiniz zaten. Her bölüm sonunda A, B, C, D, E, F gibi not alıyoruz. Bu puanlar oyunu oynama kalitemize bağlı tabii ki. Eğer iyi bir derece alırsak; bölüm sonunda bonus levellara giriyor ve buralarda hızın tadına varıp, "up" toplamaya çalışıyoruz. Bazı bölümlerde de kovalama sahneleri var. Mesela 3. bölümde bir uçakla uğraşıyoruz baştan sona kadar. Onun silahlarından kurtulmaya ve Esc tuşu ile alete saldırı yapmaya çalışmakla bölüm geçiyor. Şimdi de duyduğunuz gibi, Esc tuşu çıkmaya yarayan bir tuş değil bu oyunda. Etrafta bazen duvar şeklinde platformlar beliriyor. Bunlar ancak Knuckles'in süper yumruğu ile kırılabiliyor. Düşmanlarınız, siz yanlarına gidene kadar uyuyorlar genellikle. Tam yanlarına varınca da diriliyorlar ve taarruza geçiyorlar.

Gelelim sistem gereksinimlerine. Bu oyunu sorunsuz oynayabilmeniz için en az P3/AMD-1ghz veya üstü işlemciye sahip olmanız gerek. Bunun yanında 128mb RAM de lazım. Tabi bunlar söylenenler; ben size şöyle öneriyorum. P4/AMD 1800mhz işlemci ve 256mb RAM. Gelelim ekran kartı mevzusuna. 16mb ekran kartı yazmışlar. Belki de doğrudur. Ama yine belirtmemişler istedikleri modeli. En iyisi bunu da ben belirtiyim. Benim 64mb nVidia GeForce2 MX400 ekran kartımda oyun çok zor çalıştı. Çok ağır oynamak zorunda kaldım. Kaldı ki 512mb RAM ve 1800mhz işlemcim var. Yine bir arkadaşımın ise aynı bileşenleri var fakat ekran kartı 128mb nVidia GeForce FX-5200. Ve orada güllük gülistanlık bir şekilde çalışıyor. Buradan oyunun en az GF3 serisi bir kartla oynanması gerektiği sonucunu çıkartabiliriz diye tahmin etmekteyim.

Oyun çok zevkli, çok oynayan çabuk bıkıyor ama fazla oynamadan bırakmak imkansız. Bu bir artı mı, eksi mi siz karar verin. Bunun dışında benzer ve tekrar eden ortamlar insanı bunaltabiliyor. Oyun ne yazık ki yine kendi türünden hoşlananlar için. Ne mümkündür ki bazı ciddi oyuncuları bu türe bir türlü alıştıramazsınız. Onlar için platform tarzı çocuklar için yapılmıştır. Ama bir kez deneseler onlar da anlarlardı ne güzel bir tür olduğunu platformun.

Artılarıyla eksileri ile bir oyun incelemesini daha geride bıraktık. Efsane sürüyor. SEGA yine yapmış bana göre. Oyuna 3.5'in üzerinde verirsem bazı tepkiler olabilirdi. Zaten hakkı da o. 100 üzerinden puana döksek; herhalde 78 falan verirdim. Yüzükleri topla, takım olarak çalış ve hızlı ol; işte bu Sonic Heroes.

İyi oyunlar...

saol güzel paylaşım